En iyi web sitesi tasarımları için bilmeniz gereken bazı şeyler var.
İnternette iyi bir web site tasarımı için yüzlerce ipucu bulabilirsiniz. Hemen hemen herkes mükemmel web sitesinin nasıl olması gerektiğine dair çeşitli fikirlere sahiptir. Bunun nedeni, tasarım denen şeyin bir dereceye kadar öznel olmasıdır. Birinin beğendiğini diğeri iğrenç bulabilir.
Aynı zamanda web tasarımı bir web sitesinin başarısı için en önemli faktörlerden biridir. Dijital pazarlama uzmanlarının çoğu bir sitenin tasarımının, şirketin güvenilirliğini değerlendirmek için ana faktör olduğunu söylerler. Sonuçta iyi bir tasarım dönüşümleri, hemen çıkma oranlarını ve daha pek çok diğer konuyu da etkiliyor.
Peki öznel fikirler bir yana, başarılı bir web tasarımının nasıl oluşturulacağına dair objektif veriler bulmak mümkün değil mi? Evet, mümkün! Bu makalede sizin için bu verilerin bir kısmını derledik. Bilim tarafından desteklenen bazı web tasarım ipuçları için bu sayfada kalın. İçgüdülerinizle hareket etmek yerine, “işe yaradığı kanıtlanmış” şeyleri yapmaya başlayın.
İyi Bir Web Site Tasarımı için Bilimsel Verilere Dayanan İpuçları
Aşağıda, web tasarımınızı nasıl geliştireceğiniz konusunda araştırmalara dayalı bazı ipuçları ve püf noktaları bulacaksınız.
1. Site hızını mutlak öncelik haline getirin
İyi bir web site tasarımı için hızın ne kadar önemli olduğu, bugün artık neredeyse hiç tartışılmayan bir konu. Araştırmalar, web sitesi hızının hemen çıkma oranından kullanıcı memnuniyetine, dönüşümlerden gelirlere kadar her şeyi etkilediğini göstermiştir.
Siteniz yavaşsa ziyaretçiler buna dayanamaz ve orada pek durmaz. Nokta! Ayrıca, kullanıcılar bunu önemsediği için arama motorları da sayfa yükleme hızınızı sıralama kriterlerine dahil eder ve sizin konumunuzu buna göre belirlerler. Bu nedenle sitenizi olabildiğince hızlı hale getirmek için gerekli yatırımı yapmanız çok önemlidir.
2. Giriş kısmından maksimum faydayı elde edin
Unutmamanız gerekir ki insanlar sitelerdeki zamanlarının %57’sini ekranın en üstünde geçiriyorlar. Yani web siteniz ilk açıldığında, henüz hiç aşağıya kaydırmadan önce görülen alan. Sonrasında geçirilen zamanda ise keskin bir düşüş var. Özetle ziyaretçilerinizin sitenizde geçirecekleri zamanın %75’e yakını ilk iki ekrana ayrılmış olacak. En alt kısma (yani ‘footer’ alanına) kadar kaydıranların ve diğer sayfalarda gezinenlerin oranı sadece %25-%27 seviyelerinde kalacak.
Bu veriler ışığında web sitenizin içeriğine önem vermeniz ve özellikle de ziyaretçilerinizi en baştan yakalayıp onları sitede tutmanız gerektiğini söyleyebiliriz. Peki bunu nasıl başarabiliriz? İşte size bazı ipuçları:
Net ve açıklayıcı bir başlık kullanın – Bu sitenin ziyaretçiler için ne anlama geldiğini, onlar için neler sağlayabileceğini açıklayın, faydaları vurgulayın. Kısa ve net ifadeler ile güçlü kelimeler kullanın. Daha fazla tavsiye için metin yazarlığı ipuçlarımıza bakın.
Ana eylem çağrınızı hemen ekleyin – Dönüşümlerinizi artırmak için, kullanıcıyı sitedeki yolculuğuna bir an önce başlatmak gerekir. Bunun için en iyi yer de üst kısımdır. CTA (Call to Action) dediğimiz şey, Türkçesi ile “eylem çağrısı” ziyaretçilerinizi yani potansiyel müşterilerinizi sonu “satın alma’ya” gidecek olan yolculuğu için harekete geçirici mesajınızdır. Bu mesajın net ve görünür olduğundan emin olun.
“Medyayı” kullanın – Fotoğraflar, videolar veya sesler, amacınızı vurgulamaya yardımcı olur. Aşağıda görsel içerik hakkında daha fazla konuşacağız.
3. Hick Yasası’ndan yararlanın
Hick Yasası, bir bireyin ne kadar çok seçeneği varsa, karar vermesinin o kadar uzun süreceğini belirtir.
Bu deneyi duyanlarınız olmuştur. Bir süpermarketteki insanlara denemeleri için çeşitli reçel seçeneklerinin sunulduğu müthiş bir araştırma. Daha az reçel çeşidi sunulan insanlar, daha fazla çeşit sunulan insanlardan çok daha yüksek bir oranla satın alma gerçekleştirmişlerdir.
Bu bilgi sizin içinne anlam ifade ediyor ve web siteniz için ne kadar önemli? Fazlasıyla önemli! Çünkü kullanıcılara sunduğunuz seçenekleri sınırlayarak/azaltarak bile dönüşümlerinizi artırabilirsiniz. Peki bu seçenekleri azaltma işlemi nasıl yapılabilir? Buyurun size birkaç örnek:
- Menü öğelerinin sayısını azaltın
- Form alanlarını (doldurmalarını istediğiniz formdaki soru sayısını) düşük tutun
- Tek bir eylem çağrısına odaklanın
- Yalnızca aktif olduğunuz sosyal medya hesaplarınız için buton ekleyin
- Her sayfa için tek bir hedefe odaklanın
Aslında sitenizi ‘bunaltıcı’ olmaktan korumak ve kullanıcıları gerçekten yapmalarını istediğiniz seçimlere yönlendirmek için birçok başka yollar da var. Size bununla ilgili bir e-kitap/rehber hediye etmemizi ister misiniz? 🙂 Eğer cevabınız “evet” ise yorum bölümünden bize yazın.
4. İyi bir web site tasarımı için her şeyi sadeleştirin
“Daha az” konsepti ile devam edecek olursak, bu genel olarak tasarımınız için de geçerli bir konsept olmalıdır. Google tarafından yapılan büyük bir araştırma, ziyaretçilerin görsel karmaşıklığı sevmediğini göstermiş durumda.
Ana fikir şudur: Tasarımınız ne kadar karmaşıksa, ziyaretçiler tarafından o kadar “az” güzel olarak algılanır.
Bu, siteniz için ne anlama gelmeli? Basit tutun. Örneğin:
Kenar çubuğunu yeniden değerlendirin – Artık web sitesi tasarımlarımızda kenar çubuğunu (sidebar) terk ediyoruz. Ve her geçen gün daha fazla web sitesi tek sütunlu tasarımları kullanıyor (örneğin, şu anda bulunduğunuz site). Böylece sayfalarınızda daha az dikkat dağıtıcı unsur yer almış oluyor ve okurların odağını net bir şekilde içeriğe çekebiliyoruz.
Standart düzenlere bağlı kalmaya çalışın – İnsanlar aşinalığı sever ve standart olmayan site tasarımlarından rahatsız olabilirler. Bu nedenle, tanıdık tasarım yapılarına ve düzenlerine bağlı kalmak iyi bir fikir olabilir. Yani farklı, marjinal olacağım diye çok aykırı tasarımlara kaçmamakta fayda var. Üzülmeyin, yine de başka şekillerde farklılaşmanın ve öne çıkmanın yollarını bulabilirsiniz.
5. Karuzellerden, slaytlardan, sekmelerden ve akordeonlardan kaçının
Çok ilginçtir, web sitesi sahipleri slider’ları (ve atlıkarıncaları yani karuzelleri) sever. Öyle ki çoğu müşteri tarafından en fazla istenen özelliklerden biridir. Resimler dönsün dursun!.. Ama durun bir dakika, size bir diyeceğimiz var:
Ne yazık ki araştırmalar slaytların epeyce “işe yaramaz” olduğunu söylüyor.
Bu bilgiye dair en akıllara durgunluk veren verilerden biri Notre Dame Üniversitesi’nden geliyor. Oradaki web yöneticisi, bir slider’daki ilk slaydın, tıklamaların neredeyse yüzde 90’ını alırken, geri kalanlara neredeyse hiç bakılmadığını fark etmiş.
Yüzde doksan! Diğer slaytların orada olmasının pek bir değeri varmış gibi görünmüyor, değil mi? Müşterilerini slider kullanmaktan vazgeçiren web tasarımcılarının aslında ne kadar haklı oldukları ortada.
Sekmeler (tablar) ve akordeonlar yani tıklayınca açılan butonlar veya satırlar gibi ögeler için de aynı sorun geçerli: Genellikle görmezden gelinirler. Bu sorunun altında yatan gerçek şudur; gerçekten çok az sayıda ziyaretçi tüm sayfayı okur. Çoğu kişi okumaz, yalnızca tarama yapar ve bu nedenle içeriğinizi görmek için fazladan tıklama yapması pek olası değildir.
Peki ya bu alanlara yerleştirilecek bilgileri bir şekilde sayfanıza eklemeniz gerekirse? Şimdi tam olarak buna geliyoruz.
6. Tıklama yerine (aşağı) kaydırmaya öncelik verin
Evet, bilgileri slaytlara veya akordeonlara sıkıştırmadan nasıl sunacaksınız? Cevap: Her şeyi tek ve uzun bir sayfaya ekleyin. Cidden, bu işe yarıyor!
Crazy Egg adlı popüler bir sitenin bu konuyu kanıtlayan harika bir vaka çalışması var. Basit ve kısa bir satış sayfasını, orijinalinden 20 kat daha uzun olan bir sayfaya dönüştürdüler. Şuna bir bakın:
Sonuç ne mi oldu?
Dönüşümler yüzde 30 arttı! Bu kesinlikle dalga geçilecek bir şey değil.
Görünüşe göre kullanıcılar kaydırmayı tıklamaktan çok daha fazla seviyor (sosyal medya sitelerini düşünün… tabii zaten düşünmüştünüz bile; mantıklı, değil mi?). Bu nedenle, şu anda ürününüzle ilgili bilgileri birçok farklı sayfaya yayıyorsanız, bunu yeniden düşünmenin zamanı gelmiş demektir.
7. Görsel ipuçları ile doğrudan dikkat
Web tasarımının temel işlevlerinden biri kullanıcılara rehberlik etmektir. Bunu, farklı öğelere farklı ağırlıklar vererek ve böylece odağı istediğiniz yere yönlendirerek yapabilirsiniz.
Ancak bunu başarmak için daha doğrudan görsel işaretleri de kullanabilirsiniz. Örneğin, insanlar reklamlarda gördükleri insanlarla aynı yöne bakma eğilimindedirler. Bu psikolojik gerçekten yararlanabilirsiniz.
Yukarıdaki resimde insanların, ikinci görselde metni bebeğin kameraya baktığı görseldekinden çok daha fazla oranda okuduklarını fark ettiniz değil mi? Bu gerçek bir şey ve bunu, sitenizde dikkatleri en çok görülmesini istediğiniz yere yönlendirmek için kullanabilirsiniz.
Tabii ki ziyaretçinin dikkatini yönlendirme konusunda o kadar zarif olmak zorunda değilsiniz. Bazen bu konuda “açık sözlü” olmak size daha faydalı olabilir. Örneğin, bir çalışmada araştırmacılar yukarıda bahsettiğimiz etkileri, nesneleri işaret eden basit bir okla test ettiler.
Komik ve ilginç bir şekilde, daha doğrudan işaret etme yöntemi, zarif yönlendiriciden daha iyi performans göstermiş.
Bu da size bir ders olsun! 🙂
8. Resimlerde insanları kullanın (ancak stok fotoğraflardan kaçının)
Sitenizdeki resimlerde insanları kullanmak dikkatleri yakalamak için harika bir fikirdir. İnsanlar her zaman birbirlerine, başka insanlara “bakmaya” eğilimlidirler. Ve tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi internette de diğer insanlarla bağlantı kurmayı severler. Bu sebeple özellikle bloglarda “Hakkımda” sayfalarını mutlaka kullanırız ve olabildiğince etkili kullanmaya çalışırız.
Görsellerde insan kullanmanın önemine dair güzel bir kanıtı Basecamp adlı bir sitenin vaka çalışmasında bulduk. Sadece metinlerden oluşan bir varış sayfasından, arka planda bir kişinin büyük bir fotoğrafının bulunduğu bir sayfaya geçerek dönüşüm oranlarını %102,5 artırmayı başardılar.
Basit ama etkili bir yöntem…
Bununla birlikte, bir uyarı yapalım: Stok fotoğraflarını kullanarak bu etkiyi kolayca ortadan kaldırabilirsiniz. Nielsen Norman Group’un yaptığı bir araştırma, insanların stok görselleri tanımakta ve onları reddetmekte çok usta olduğunu keşfetti.
Bu yüzden eğer sitenizde insan görselleri kullanacaksanız bunların özgün, samimi ve ‘gerçek’ olmasına dikkat edin. Çalışanlarınızı veya müşterilerinizi dahil edebilirsiniz. Stok fotoğraflara pek güvenmeyin.
9. Doğru liste sıralamasını kullanın
Gerek sıralı gerek sırasız olsun, listeler kullanmak bilgileri daha erişilebilir hale getirmenin harika bir yoludur. Lakin burada da insan dikkatinin ‘kararsız’ olduğu ortaya çıktı.
Şöyle ki, insanlar bir listenin başındaki ve sonundaki öğeleri daha kolay hatırlarken, ortasındaki öğeleri daha zor hatırlıyorlar.
Buradaki ders: Ürün veya hizmetinizin özelliklerini listelerken, en önemli özellikleri en fazla etkiyi yaratabilecekleri konumlara koymaya dikkat edin.
10. Sosyal kanıttan yararlanın
İyi bir web site tasarımı için son ipucumuz, uyumluluk eğilimi ile ilgili. Uyumluluk eğilimi, insanların “başkalarının davrandığı gibi davranma” eğilimidir. Bu, bir grup insan bir şeyi onaylarsa, diğerlerinin de aynı şeyi yapma olasılığının daha yüksek olduğu anlamına gelir.
Bunu web sitenizde kullanmanın yolu ‘sosyal kanıt’ göstermektir. Başkalarının siteniz, içeriğiniz, ürününüz veya hizmetiniz hakkında olumlu görüşlere sahip olduğunu gösterebilirseniz, yeni ziyaretçilerin de aynı görüşlere sahip olma olasılığı daha yüksektir.
Sosyal medyada paylaşım sayılarını gösterebilir, ürün veya hizmetlerinizzi kullanan müşterilerinizden bahsedebilir, onların sizin hakkınızda söylediklerini sitenize ekleyebilirsiniz. İnsanlardan bir iki cümlelik referans istemek de kötü bir şey değildir. Uydurma referanslar paylaşmaktan bin kat daha iyidir en azından.
İyi Bir Web Site Tasarımı için Sizin En Sevdiğiniz İpucu Hangisi?
Web sitesi tasarımı kimilerince basit gibi görülebilse de esasen karmaşık bir konudur ve web sitenizin başarısı üzerinde çok fazla etkisi olan bir faktördür. Bu nedenle, ne yaptığınızı bilmek en iyisidir. Doğru ipuçları elde etmek için en güvenilir yol, kendi keyfinize ve zevkinize değil bilimsel araştırmalara güvenmektir.
Yukarıda açıkladığımız teknikler, sitelerinizi daha etkili hale getirmek, ziyaretçilerinize daha iyi hizmet vermek ve sitenizin dönüşümünü ve diğer başarı göstergelerini iyileştirmek için kullanılabilir. Şimdi bunları bir kez daha özetleyelim:
- Sayfa yükleme hızına yatırım yapın
- Ziyaretçileri sitenizde tutmak için en üst kısmı çok iyi kullanın
- Dönüşümleri iyileştirmek için seçenekleri azaltın
- Sadeleştirebildiğiniz her yeri sadeleştirin
- Karuzel, slider, tab ve akordeon kullanmaktan kaçının
- Tıklama yerine kaydırmaya öncelik verin
- Görsel ipuçları yoluyla dikkati yönlendirin
- İnsanların resimlerini kullanın (ancak stoktan değil)
- Liste öğelerinin sırasını önceliklendirin
- Sitenizi daha çekici hale getirmek için sosyal kanıt kullanın
Umuyoruz ki bu teknikler web sitesi tasarımınızı geliştirmenize yardımcı olur. Sizin de araştırmalara dayalı olarak bunlara eklenebileceğini düşündüğünüz, iyi bir web site tasarımı için ipuçlarınız var mı? Eğer varsa ve katkı yapmak isterseniz aşağıdaki yorum ekleme bölümünden bilgilerinizi okurlarımızla paylaşabilirsiniz.